the fall

  1. Sinemanın insana büyülü saatler geçirtebileceğinin bir kanıtı daha önümüzde duruyor...

    --! spoiler !--

    1920'lerde Los Angeles'ta bir hastanede, küçük göçmen çocuğu Alexandria ile depresif dublör Roy'un hikâyeleri, küçük kızın hemşire Evelyn'e yolladığı notun Roy'un eline geçmesi ile kesişir. Roy Alexandria'ya büyülü bir masal anlatmaya başlar; fakat bu masal hiç de umut edilen gibi bitmeyecektir...

    --! spoiler !--


    Reklam filmleri yönetmeni olan Tarsem Singh, tam 4 senede, dolaştığı 26 ülkede çekmiş bu filmi (Türkiye'de de Ayasofya'dan kareler olduğunu gördük; hatta Mavi haydut ile prensesin düğün sahnesinde semazenler dönüyordu, ucundan kıyısından bizim kültüre bile bulaşmış bir film yani...) O ne güzel renk ve sahne kullanımı! O ne güzel müzikler! O ne şahane oyunculuk! 5 yaşındaki bir kızın böyle oynuyor olması inanılmaz bir şey...

    Filmin afişi de tam kendisine yakışır türden: Adeta bir Dali, bir Magritte resmi gibi:




    Güzel bir masal izlemek isteyenlere şiddetle tavsiye edilir!
    (itaatsiz 09.11.2008 08:45)
  2. İki adet küçük ama hoş detay:

    * Minik Alexandria hayalinde masalı canlandırırken "Indian"ı, bu kelimenin kendinde çağrıştırdığı tek anlam olan "Hintli" anlamında algılıyor ve tanıdığı Hintli amca karakterini yerleştiriyor masala. Oysa sonra Roy'un rol aldığı filmden bir kesit izlerken, sıklıkla Kızılderili karakterleri görüyoruz: Muhtemelen Roy'un kafasından geçenin Kızılderili anlamında Indian olduğunu anlıyoruz. Oysa bu, Alexandria'nın söylediği gibi artık sadece Roy'un değil, küçük kızın da hikâyesi olmuştur; Hintli karakteri bunun delili olarak çıkıyor karşımıza...

    * Filmin en sonunda eski filmlerdeki dublör sahneleri, dublörlük kurumuna bir saygı duruşu olarak yorumlanabilir. Ama onları gördükçe benim aklımdan Le Fabuleux Destin d'Amelie Poulain filmi geçiyor; aynı tadı yakalıyorum o sahnelerde... Pek hoş...
    (itaatsiz 10.11.2008 22:35)
  3. Aynı yönetmenin bir diğer görüntü şölenine dönüşmüş filmi için (bkz: The Cell)
    (bkz: Tarsem Singh)
    (vladimir 09.02.2009 14:15)
  4. 2006 yılında seyirci önüne çıkan bu film 2009 da DVD formatında ülkemize de uğradı. Kesinlikle izlenmesi gereken ve sinema sanatının büyüleyici örneklerinden bir tanesi olan bu filme ayırdığınız zamana kesinlikle değdiğini göreceksiniz.
    (vladimir 19.03.2009 15:56)
  5. sinema.
    (gilgalad 30.03.2009 00:16)
  6. "herkes kendi masalının sonunu yazar" diyen film.
    (direnen kediler bahcesi 23.04.2009 22:34)
  7. keşke bunu ben çekmiş olsaydım, keşke benim olsa bu film diye hırsla seveceğiniz film. bir gerçek düşlerle ancak bu kadar güzel anlatılırdı. çok zaman oldu hatırlayamadım Alexandria rolündeki kız galiba 8 yaşındayken 5 yaşındaki bir kızı canlandırmış ve ödül almıştı. alsında, nasıl harika oynamıştı. yer yer iğnelemeleri bulununan, korkunca insana "gugli gugli" dedirten, çekilmiş çekilecek en güzel filmdir *. tüm karakterleri ayrı ayrı yazmak istiyorum buraya, hatta filmi tekrar izleyip baştan anlatmak istiyorum sanki ben yazmışım gibi. öyle de güzeldi işte.
    (luna 16.03.2010 03:34 ~ 16.03.2010 03:41)
  8. bu film bittiğinde insanda öyle bir his bırakıyor ki, uzunca bir müddet izlediğiniz diğer filmlerden pek keyif alamayabilirsiniz.
    en iyisinden bal yedikten sonra şekerleme tatmak gibi....
    (notdra 24.05.2011 23:55)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.